her fırsatta

"her fırsatta" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Genel
1	Genel	her fırsatta	at every turn zf.
Integrated PVP provides danger at every turn. Entegre PVP her fırsatta tehlike sağlar. More Sentences
Konuşma Dili
2	Konuşma Dili	her fırsatta	on every occasion expr.
On every occasion in the past, the Commission has always highlighted the following basic principles. Komisyon geçmişte her fırsatta aşağıdaki temel ilkelerin altını çizmiştir. More Sentences
3	Konuşma Dili	her fırsatta	at every opportunity expr.
We must reaffirm this message at every opportunity. Bu mesajı her fırsatta yeniden teyit etmeliyiz. More Sentences
Genel
4	Genel	her fırsatta	on all occasions zf.
5	Genel	her fırsatta	whenever possible zf.

"her fırsatta" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Konuşma Dili
1	Konuşma Dili	yakaladığı her fırsatta	at every (possible) opportunity expr.
2	Konuşma Dili	eline geçen her fırsatta	at every (possible) opportunity expr.
3	Konuşma Dili	eline geçirdiği her fırsatta	at every (possible) opportunity expr.
4	Konuşma Dili	yakaladığı her fırsatta	every chance he/she gets expr.
5	Konuşma Dili	eline geçen her fırsatta	every chance he/she gets expr.
6	Konuşma Dili	eline geçirdiği her fırsatta	every chance he/she gets expr.
Argo
7	Argo	birine karşı aşırı hayranlık besleyen ve her fırsatta onu öven kişi	meat rider i.
8	Argo	birine karşı aşırı hayranlık besleyen ve her fırsatta onu öven kişi	dick rider i.
9	Argo	birine karşı aşırı hayranlık besleyen ve her fırsatta onu öven kişi	meatrider i.
10	Argo	birine karşı aşırı hayranlık besleyen ve her fırsatta onu öven kişi	dickrider i.
11	Argo	bir kişiye karşı aşırı derecede hayranlık besleyip her fırsatta onu övme	meat riding i.
12	Argo	bir kişiye karşı aşırı derecede hayranlık besleyip her fırsatta onu övme	meatriding i.
13	Argo	bir kişiye karşı aşırı derecede hayranlık besleyip her fırsatta onu övme	dick riding i.
14	Argo	bir kişiye karşı aşırı derecede hayranlık besleyip her fırsatta onu övme	dickriding i.
15	Argo	bir kişiye karşı aşırı derecede hayranlık besleyip her fırsatta onu övme	glazing i.
16	Argo	bir kişiye karşı aşırı derecede hayranlık besleyip her fırsatta onu övme	glazing i.
17	Argo	birine karşı aşırı derecede hayranlık beslemek ve her fırsatta onu övmek	dickride f.
18	Argo	birine karşı aşırı derecede hayranlık beslemek ve her fırsatta onu övmek	meatride f.
19	Argo	bir kişiye karşı aşırı derecede hayranlık besleyip her fırsatta onu övmek	glaze f.